İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Tüberkülozla Mücadele Derneği Başkanı Profesör Zeki Kılıçaslan'ın Turan Ajans'a verdiği röportaj 11 Mart 2024, 08:44
Türkiye'nin dünyaca ünlü tıp bilimcisi: "Başta Türk ülkeleri olmak üzere Asya ve Afrika kıtalarıyla iş birliği planlarımız var." İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Tüberkülozla Mücadele Derneği Başkanı Profesör Zeki Kılıçaslan'ın Turan Ajans'a verdiği röportaj
Turan: Yıllardır dünya çapında tüberkülozla mücadele eden bir bilim insanı ve bir STK'nın başkanı olarak tanınıyorsunuz. İki dönem ana muhalefet partisine üye olmanıza rağmen milletvekili olmak istemediniz. Yaklaşık 20 gün sonra başkanlığını yaptığınız STK'nın kongresi yapılacak, tüberkülozla mücadelede küresel ölçekte neler yapılmalı?
Kılıçaslan: Tüberküloz dünyada hâlâ ciddi bir sorun ve onunla mücadele stratejik önem taşıyor. 2018 yılında Moskova'da yapılan dünya bakanları toplantısında bu konu detaylı olarak tartışıldı ve mücadele yöntemleri belirlendi. BM'deki 2021 toplantısının tek konusu tüberkülozla mücadeleydi. Eylül 2023'te tüberkülozla mücadele konulu uluslararası bir toplantının yapılması da bu konunun dünya gündemindeki yerini koruduğunu gösteriyor. Türkiye bu konuda başarılı olan ülkeler arasında yer alıyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun son günlerinde başlayan ve 1950'li yıllardan itibaren devlet desteğiyle Cumhuriyet döneminde de devam eden tüberkülozla mücadele meyvelerini verdi. Bugün Türkiye'nin tecrübesi dünya ülkelerinde uygulanıyor. Bu başarının elde edilmesinde sivil toplum kuruluşlarına büyük görev düşüyor. Devlet kurumları özel kanunlar çıkararak STK'ların mücadelesine destek verdi. Daha sonra Sağlık Bakanlığı bu işin büyük kısmını üstlendi ama bu mücadele STK'larla birlikte bugüne kadar sürdürülüyor. Artık az gelişmiş ülkelerin tüberkülozla mücadelesine yardımcı oluyoruz. Afrika, Güneydoğu Asya, Hindistan, Bangladeş, Pakistan, Filipinler, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ve Azerbaycan'da orta düzeyde sorunlar yaşanıyor. Sistematik tedavi yapılmaması sonucunda mikroplar direnç kazanır ve bunun sonucunda tedavi maliyeti 300-500 kat daha fazla olur. Bu, tüm eski Sovyet cumhuriyetlerinde büyük bir sorundur. Üretilen yeni ilaçlar o kadar pahalı ki, mikrobiyal direnci önleyerek tedaviye öncelik vermemiz gerekiyor. Bu da tıbbi ve sosyal önlemler sayesinde mümkün olabiliyor. Aslında sosyal konuların ön planda olması gerekiyor. Orta Asya'da, Afrika'da ve diğer bölgelerde yardım kuruluşları olabilir. Ancak o bölgelerde pahalı ilaçlarla tedaviden bahsediyoruz. Ancak sistemi değiştirip hastayı ve sosyal korumayı bu işin merkezine koyan yöntemler geliştirmemiz gerekiyor. Türkiye'nin bu alanda tecrübesi var ve bu tecrübenin diğer ülkelerle paylaşılması gerekiyor. Öncelikle komşu ülkelerle, ardından Afrika ve Güneydoğu Asya ülkeleriyle. Tabii ki Türkiye ve o ülkelerin sağlık bakanlıkları ile iş birliği içinde bir şeyler yapmak istiyoruz. Bu alanda programlar geliştirip, uzmanlara teorik dersler ve pratik eğitimler verebiliyoruz. İstanbul Verem Derneği'nin yanı sıra birçok ilde de derneklerimiz bulunmaktadır. Bu işler için hem ihtisas hastanelerimizi hem de dispanserlerimizi seferber edebiliriz. Uzmanlarımızın çoğunun bu vakalara katılmak istediğinden herkes emin olabilir.
Turan: Önümüzdeki günlerde derneğinizin kongresi olacak. Bu planları oraya taşıyacak mısın?
Kılıçaslan: Kongre raporumda bunu gündeme getireceğim. Daha önce defalarca gündeme getirdik. Ancak pandemi bazı planlarımızı engelledi. Yurt dışında Kızılay, TİKA gibi kuruluşlarla işbirliğine hazırız. Türkiye'nin bu çalışmayı daha da geliştirmesi ve deneyimlerini dış ülkelerle paylaşması gerekiyor.
Turan: Yurt dışından aldığınız bilgiler Dünya Sağlık Örgütü'nden mi geliyor yoksa doğrudan kurduğunuz bağlantılardan mı geliyor?
Kılıçaslan: Dünya Sağlık Örgütü'nün tüberküloz kontrol ünitesi var, Uluslararası Tüberküloz Savaş Derneği de var. Onlarla kaynaşıyoruz, toplantılarına katılıyoruz. Çoğu bilgiyi oradan alıyoruz.
Turan: Türkiye'deki göçmenlerin sağlık sorunları konusunda sürekli endişeleniyorsunuz. Şu anda bu alanda yaptığınız çalışmaları bir organizasyon çatısı altında toplamaya hazırlanıyorsunuz. Bu konuda ne söyleyebilirsiniz?
Kılıçaslan: Bizim için vatandaşlığı ne olursa olsun her insanın sağlığı her şeyden önce gelir. Sağlığa zararlı bazı üretim alanlarını yasaklamayı zaten başardık. Şu anda İstanbul'da 100 tüberküloz hastasının 25'i göçmen. Zeytunburnu hastanesindeki 100 hastanın 40'ı göçmen, Fatih hastanesindeki 100 hastanın 35'i göçmen. Herkesin tıptan eşit düzeyde yararlanmasını istediğimiz için meslektaşlarımızla birlikte mücadele etmeye devam ediyoruz.
Turan: Bunun için uluslararası destekli bir sağlık merkezi açmaya hazırlandığınız bilgisini aldık. Ne söylemek istersin?
Kılıçaslan: Göçmenlerin çoğunun resmi oturma izni olmadığı için hastaneye gidemiyorlar. Sağlık hizmeti
imkanı olmayan göçmenlerden 4-5 kat daha fazla para alıyorlar. Bunun önüne geçmek için danışma ve sınav merkezi oluşturma planımız var.
Turan: Deneyimlerinizi paylaşmak amacıyla eski Sovyet coğrafyasında hangi ülkeleri ziyaret ettiniz? Gidip görüştüyseniz işbirliği talepleri oldu mu?
Kılıçaslan: Azerbaycan'a gittim. Oradaki meslektaşlarımızla tüberkülozla mücadelede nasıl iş birliği yapabileceğimizi tartıştık. Ama bunların kalıcı hale gelmesi gerekiyor. Bunun için desteğinize ihtiyacımız var.
Turan: Biz her zaman hazırız. Ekleyeceğiniz bir şey varsa lütfen yapın.
Kılıçaslan: Verem insanlığın kara yüzüdür. İlaç var, aşı var ama sorun hala devam ediyor. Bu hastalık 1000 yıldır var ama ne yazık ki etkili bir aşı henüz icat edilemedi. Bakın pandemiden 1 yıl sonra birçok etkili aşı icat edildi. Neden bu hastalığa karşı etkili bir aşı icat edemiyoruz? Çünkü tüberküloz fakir ve yoksul ülkelerin hastalığıdır. Devletler yeni aşıların geliştirilmesi için yeterli mali desteği sağlamalıdır. En önemli talebimiz tüberküloza karşı etkili bir aşının geliştirilmesidir.
DIĞER HABERLER
-
Her sene olduğu gibi bu senede Edirnekapı Şehitlikte bulunan Kurucu başkanımız Ord. Prof. Dr. Tevfik SAĞLAM ile ikinci ve üçüncü başkanlarımız Dr. Zülfü Sami ÖZGEN ile Dr. Tevfik İsmail GÖKÇE' yi kabirleri başında andık.
18 Kasım 2024, 18:57 -
6 Kasım 2024 tarihinde gerçekleşen Tüberküloz Hemşireliği Sempozyumu
06 Kasım 2024, 08:51 -
Tüberkülozu Bitirebiliriz
10 Kasım 2024, 15:04 -
Dünya'da ve Türkiye'de Tüberküloz
19 Temmuz 2024, 19:49 -
Derneğimiz ile İstanbul Tüberküloz Vakfının birlikte düzenlediği ve İstanbul Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Tüberküloz Şube biriminin katılımıyla 26 Haziran 2024 tarihinde Dr. Zülfü Sami ÖZGEN konferans salonumuzda gerçekleşen “ÇOCUK TÜBERKÜLOZU “ kon
27 Haziran 2024, 22:39 -
İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi/ Liv Hospital Çocuk Göğüs Hastalıkları BD. doktoru Prof. Dr. Erkan ÇAKIR'ın Çocukluk çağı tüberkülozu tanı tedavi ve izlemi konulu sunumu
27 Haziran 2024, 22:06 -
OLAĞAN GENEL KURUL İLANI (Tüzük tadil güncellemelerinin yapılabilmesi için)
10 Haziran 2024, 15:41 -
Halk Sağlığı Hizmetleri Tüberküloz Birimi tarafından düzenlenen ve 19.04.2024 tarihinde
25 Nisan 2024, 19:37 -
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Tüberkülozla Mücadele Derneği Başkanı Profesör Zeki Kılıçaslan'ın Turan Ajans'a verdiği röportaj
11 Mart 2024, 08:44 -
Dernek Başkanımız Prof. Dr. Zeki KILIÇASLAN; Dr. Nusret Fişek Halk Sağlığı Hizmet Ödülüne layık bulunmuştur.
11 Mart 2024, 08:21